Anasayfa | İletişim | O.F.Z. | Media | Oyun| Aile | Yemek


Baloncu Adam

ofzflstn

FİLİSTİN

01 Haziran 2010 Salı, 15:15 tarihinde Ömer Faruk Zorlu tarafından eklendi
 
Filistin, Asya ile Afrika kıtalarını birbirine bağlayan Ortadoğunun incisi bir çok dine ve etnik kimliklere binlerce yıl ev sahipliği etmiş üç din için de kutsal coğrafyadır. 

Akdeniz sahil ülkelerine - Lübnan,Suriye,Mısır,Ürdün - komşu yedi milyon küsür nüfuslu yahudi ve çoğu arap Müslümanlardan oluşan çerkezlerin de yaşadığı peygamberler ülkesi. 

Firavun'un zulmünden kaçan yahudilerin -Hz. Musa liderliğinde- sığınağı, Hz.İsa'nın doğduğu, Hz.Muhammed (s.a.v.) arşa yükseldiği ve müslümanların miracı olan namazın farz kılındığı ülke. 

Müslümanların ilk kıblesi Mescid-ül Aksa'nın ve Yahudilerin ağlama duvarının bulunduğu medeniyetler beşiği ülke.Filistin, şairin değimiyle -Ortadoğu'nun- nazlı çiçek, direniş ülkesi mü'minlerin kardeşliğinin birlik ve beraberliğinin simgesi acı ve kederlerin gazyaşlarının bir o kadar da heyecanın sevincin bir arada olduğu ülke. 

Yahudilerin bu topraklarda milattan önceye varan bir geçmişleri vardır.Hristiyan toplulukları da aynı şekilde uzun yıllar bu topraklar üzerinden geçimini sağlamıştır.Müslümanların fethi sonucunda el değiştiren yerde Hz.Ömer, Selahaddin Eyyubi'nin İslamiyet'in hoşgörüsü üzerine ahitname çıkarmalarıyla ve yahudi, Hristiyan topluluklarına birçok hususta imtiyaz tanımasıyla üç dinin de halkı bir arada asırlar boyu yaşamıştır. 

Filistin en çok Osmanlı döneminde itibar görmüştür. Bir çok padişah Kudüs'te bulunan mukaddes mimarilerin bakım ve onarımını yaptırmıştır. Müslümanların yahudilerin ve hristiyanların bir arada yaşayıp ve ibadetlerini kusursuz yapabilmeleri için sayısız cami kilise sinagog yapımı Osmanlı padişahlarının izniyle inşa edilmiştir. 

Ayrıca bütün dünya ülkelerinin neredeyse tamamında zulme uğradığını iddia eden yahudilerin tek çare olarak Osmanlı'nın yakasına yapışması üzerine Osmanlı devleti de yardıma muhtaç yahudileri kim olursa olsun kabul etmiş müsait yerlere ikamet etmelerini sağlamıştır.Bu göçler sonucunda Osmanlı'da yahudi nüfusu artmıştır, yahudiler en çok Filistin ve çevresine yerleştirilmiştir. 

Yalnız uzun vadede bunun sorun olacağı anlaşılmış yahudilerin göçleri başka yöne kaydırılmıştır.Fakat bu durumu anlayan yahudiler ısrarla Filistin'e yerleşmek istemişlerdir.O zamanlar çıkan siyonizm ve semitizm akımları münasebetiyle Filistin bölgesinden parayla yer almaya başlamışlardır ve Son yıllarında gücünü kaybeden iç karışıklar yaşayan Osmanlı dış ülkelerin de boyunduruğu altında kalınca satın almalara karışamamış ve Filistin ikiye bölünmüştür. 
O günden bugüne rahat durmayan ve bu bölgenin tamamına hükmetmeye çalışan yahudi halkı hiç durmadan çalışmış çeşitli fitne fesat riyakarlık ve entrikalarla bölgeyi karıştırmaya ve buranın hakimi olmaya azmetmiştir. 

Önceki yıllarda birlikte yaşadıkları müslüman halkının yardımlarını hoşgörülü davranışlarını unutmuşcasına müslümanlara saldıran bir yahudi devletini ne yapıp edip İsrail adıyla kurmuşlardır.Bu nasıl bir düşmanlık nasıl bir iki yüzlülüktür ki tarih sayfaları isyan etmiştir.Daha düne kadar ölümle burun buruna olan yahudiler Osmanlı'nın yardımıyla varlıklarını idame ettirmiş ve huzurlu kaliteli bir yaşam sürmüşlerdir. II.Abdülhamid de o günden bu durumun farkına varmış ve ne kadar tedbir aldıysa da yapılan hatalar sonucu yahudiler müslümanları arkadan vurmuşlardır. 

Filistin bölgesi ikiye bölündüğünden beri kan ağlamaktadır.Çünkü İsrail Filistin'deki müslümanları katliamlarla ve soykırımlarla yok etmeye ve bölgede tamamen hakim olamaya çalışmaktadır.Dünyevi güzelliklerin gözünü boyadığı İsrail bu durumdan zevk alırcasına genç yaşlı çocuk bebek demeden önüne gelen herkese namluyu doğrultmuş ve tanklarını çevirmiştir. 

Her türlü kötü örneği içinde barındıran İsrail halkı ve devleti kendilerine kucak açmış müslümanları acımasızca ve hayasızca öldürmeye kendi dinlerine karşı gelecek kadar ileri giderek devam etmektedirler.Müslüman olmayan birçok -Amerika,İngiltere,Fransa,Rusya vb.- dünya ülkesi de bu durumu hukuki bularak karşı çıkmamakta ve umarsızca İsrail'e yardım etmektedirler.Sırf bu iş için kurulmuş dünyada bir çok şirket vardır. 

Bu savaş öyle bir hal almıştır ki konjöktür müslamanın müslamana yardımını engelleyecek vaziyete bürünmüştür.Masum bir çok kişinin dini görevlerini yerine bile getirmediği bu ülkede adalet denen kavram anlamını ve hükmünü kaybetmiştir. 

Türkiye'nin çeşitli çabalarıyla yardım etmeye çalıştığı kardeşlerimiz biraz olsun nefes alabilmektedirler. 

Bütün müslümanlara sesleniyorum sahipsiz bir ülkenin batması haktır bizler sahip çıkarsak bu ülke batmayacaktır. 

Yüzyıllar boyu bu bölgede müreffeh bir yaşam süren yahudi halkına sesleniyorum kardeşlerimizin üzerinden o ahlaksız hayasız umarsız pis lanetlenmiş ellerinizi çekiniz. 

Allah (cc) indinde din İslam'dır.Gelin bizler size yardımlaşmayı, hoşgörüyü, misafirperverliği yeniden öğretelim. 

Selam ve Dua ile. 

Ömer Faruk Zorlu
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol